Adamın biri California’da bir kumsalda yürürken ayağı bir lambaya takılmış. Adam lambayı kumların içinden çıkarmış, dalgasına belki cin çıkar deyip ovalamış lambayı. Hakikaten cin çıkmış. Adam çok şaşırmış, cin başlamış konuşmaya;
“Tamam tamam anladık, beni lambadan kurtardın. Bu ay içinde dördüncü defadır çıkıyorum bu lambadan ve artık sıkılmaya başladım. Bu yüzden üç dilek hakkını unut, sadece bir dilek hakkın var.”
Adam oturmuş, bir süre düşündükten sonra;
“Her zaman Hawaii’ye gitmek istedim ama uçaktan korkarım ve deniz beni çok kötü tutar. Benim için Hawaii’ye bir köprü yap, böylece arabayla oraya gidebileyim” demiş.
Cin gülmüş ve;
“Bu imkansız! Bu işin lojistigini düşün. Köprünün ayakları nasıl Pasifiğin dibine ulaşabilir? Ne kadar beton gerektiğini, ne kadar çelik gerektiğini düşün. Bu yüzden başka bir dilek düşün” demiş.
Adam tamam demiş ve başlamış güzel bir dilek düşünmeye. En sonunda;
“Dört kere evlendim ve boşandım, bütün karılarım her zaman duyarsız olduğumu ve onunla ilgilenmediğimi söylerdi. Bu yüzden kadınları anlayabilmeyi diliyorum. Nasıl hissettiklerini ve neden ağladıklarını, bir şey söylemedikleri zaman gerçekten istediklerini, onları nasıl gerçekten mutlu edebileceğimi bilmek istiyorum o zaman…”
Cin biraz durmuş, biraz kafasını kaşımış ve sonra;
“Köprü iki şeritli mi olsun dört şeritli mi?”