Bakma bana öyle kara gözlüm. Sen öyle bakarsan dayanamam, eririm, biterim. Yüzün düşmesin asla, çünkü bu dünyada mutlu olmayı hak eden birisin. Biz denedik olmadı, başaramadık. Başarısızlığımızda bazen etken bazen de edilgen olduk. Tabi ki suçu burada sende değil kendimde görüyorum. Zaten suçu kendimde gördüğüm için senden vazgeçiyorum. Seni üzenlere, o minicik kalbini kıranlara kızıp, kinlenirken birde baktım onların yerine ben geçmişim. Seni en çok ben üzmüşüm…
Merak etme ama verdim kendimin de cezasını. Bu dünyada sensiz kalarak en büyük cezayı kabullendim. Vakit önüne bakma vaktidir. Bak önüne ve yoluna devam et. Mutlu ol… O kadar mutlu ol ki seni görenler senin mutluluğunla mutlu olsun. Git düşlerinin peşinden. Birlikte kurduğumuz hayalleri başkalarıyla gerçekleştir. Asla vazgeçme hayallerinden. Mutlu bir evliliğin olsun. Güzelde bir kızın. Hatta kızın sana benzesin, senden alsın güzelliğini. Tek farkınız isminiz olsun. Bana kalırsa Elif koy ismini diyeceğim ama sen yinede bana bakma.
Bana gelince, sen bana aldırma. Benim yolumun üzeri zaten dolunay, güneşi görmeyeli uzun zaman oldu. Düşünüyorum ve ben gerçekten sevmeyi beceremiyorum. Belki de daha önce kimseyi sevmediğim içinde beceremiyor olabilirim tabi ama orası işin ayrı boyutu. Neyse toparlayacak olursak eğer, yokluğumla mutlusun. O yüzden bırak ta yokluk benim bu aşk için büründüğüm son kimlik olsun.
Bırak ta aynı şiirin farklı satırları olalım seninle…